Suskunlar Kitap Açıklaması
Suskunlar
İhsan Oktay Anar'ın ustalık dönemi eseri olarak tasvir edilen "Suskunlar" yine bir dönem anlatımı ile okuyuculara sunuluyor. Osmanlı dönemine eserlerinde sıkça yer veren Anar, bu kitabında da Osmanlı'yı es geçmiyor. Bu defa dönemin musikî anlayışını ele alan yazar okuyucuları, karakterlerin her birini tarihteki sahnelere yerleştirmeye yöneltiyor. Bu sayede okuyanların ilgisini kitapta tutmayı başaran usta kalem, ele aldığı konu ve karakterleri tam bir bulmaca gibi işliyor.
Kitabı her biri bir musikî makamını temsil eden 3 bölüme ayıran Anar, kilit noktaları kitabın sonunda açıklığa kavuştururken; hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağını ve gerçek hakikatin ancak susarak anlaşılabileceği fikrini aşılıyor. Farsça ve Arapça kelimelerin yer aldığı ifadelere rastlayacağınız bu kitap, belki de sonunda sizi de "Suskunlar"dan biri yapacaktır.
Hakikate Giden Yol: Susmak
Yeni Kapı Mevlevihanesi'nde sema yapan bir hayaletin görülmesiyle başlayan konu, tüm Konstantiniyye tarafından kısa sürede duyulur ve herkesi bir korku kaplar. Öte yandan Davut ve Eflatun ikizdir. Annelerini hiç görmeyen bu iki çocuk, Veysel'in gayrimeşru çocuklarıdır. Her ikisi de musikîye gönülden bağlıdır. Bir gün Davut, hayaletin görüldüğü sokağa gider ve orada Neva isimli güzel bir kızla karşılaşıp aşık olur. Neva'nın annesi, Davut'tan ebced hesabı ile yazılmış büyüyü bozmasını ister. Bu büyü aynı zamanda bir saz semaisidir. Davut her çaldığında karşısına hayalet gelir. Bu hayalet artık kendisine musallat olmuştur.
Davut, bu işin peşini bırakmaz. Büyüyü çözmeye niyetlidir. Diğer taraftan mahalleye yeni taşınan meşhur vaiz Hacı İskender isimli bir de şahıs vardır. Verdiği vaazlarda devamlı musikîyi kötüleyip, günah olduğundan bahseder. Kitabın ilerleyen bölümlerinde şehrin en usta 6 musıkî ustasını öldürecek, 7'nciye dokunamayacaktır. Bu kişi gerçek musıkî ustası olarak kabul edilen Eflatun'dan başkası değildir. Daha sonra anlaşılacaktır ki Hacı İskender olarak bilinen bu şahıs aslında hayalet Asım Efendi tarafından satın alınan bir cücedir. Kendisini Tağut'a yani şeytana ölümsüzlük vaadiyle satmıştır.
Peki tüm bu hakikatler nasıl ortaya çıkacaktır? Elbette ki susarak.
Suskunlar Kitap Açıklaması
Suskunlar
İhsan Oktay Anar'ın ustalık dönemi eseri olarak tasvir edilen "Suskunlar" yine bir dönem anlatımı ile okuyuculara sunuluyor. Osmanlı dönemine eserlerinde sıkça yer veren Anar, bu kitabında da Osmanlı'yı es geçmiyor. Bu defa dönemin musikî anlayışını ele alan yazar okuyucuları, karakterlerin her birini tarihteki sahnelere yerleştirmeye yöneltiyor. Bu sayede okuyanların ilgisini kitapta tutmayı başaran usta kalem, ele aldığı konu ve karakterleri tam bir bulmaca gibi işliyor.
Kitabı her biri bir musikî makamını temsil eden 3 bölüme ayıran Anar, kilit noktaları kitabın sonunda açıklığa kavuştururken; hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağını ve gerçek hakikatin ancak susarak anlaşılabileceği fikrini aşılıyor. Farsça ve Arapça kelimelerin yer aldığı ifadelere rastlayacağınız bu kitap, belki de sonunda sizi de "Suskunlar"dan biri yapacaktır.
Hakikate Giden Yol: Susmak
Yeni Kapı Mevlevihanesi'nde sema yapan bir hayaletin görülmesiyle başlayan konu, tüm Konstantiniyye tarafından kısa sürede duyulur ve herkesi bir korku kaplar. Öte yandan Davut ve Eflatun ikizdir. Annelerini hiç görmeyen bu iki çocuk, Veysel'in gayrimeşru çocuklarıdır. Her ikisi de musikîye gönülden bağlıdır. Bir gün Davut, hayaletin görüldüğü sokağa gider ve orada Neva isimli güzel bir kızla karşılaşıp aşık olur. Neva'nın annesi, Davut'tan ebced hesabı ile yazılmış büyüyü bozmasını ister. Bu büyü aynı zamanda bir saz semaisidir. Davut her çaldığında karşısına hayalet gelir. Bu hayalet artık kendisine musallat olmuştur.
Davut, bu işin peşini bırakmaz. Büyüyü çözmeye niyetlidir. Diğer taraftan mahalleye yeni taşınan meşhur vaiz Hacı İskender isimli bir de şahıs vardır. Verdiği vaazlarda devamlı musikîyi kötüleyip, günah olduğundan bahseder. Kitabın ilerleyen bölümlerinde şehrin en usta 6 musıkî ustasını öldürecek, 7'nciye dokunamayacaktır. Bu kişi gerçek musıkî ustası olarak kabul edilen Eflatun'dan başkası değildir. Daha sonra anlaşılacaktır ki Hacı İskender olarak bilinen bu şahıs aslında hayalet Asım Efendi tarafından satın alınan bir cücedir. Kendisini Tağut'a yani şeytana ölümsüzlük vaadiyle satmıştır.
Peki tüm bu hakikatler nasıl ortaya çıkacaktır? Elbette ki susarak.